İnsan Beyni Nasıl Gelişir?

02.12.2021
396
Ordu Sosyal Gazetesi 2017 yılında Gazeteci Talip Kocakoç tarafından kurulmuştur.

Bu hafta ilçemizde kitap fuarı açıldı. Öncelikle emeği geçen herkese sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Fuar halk tarafından ne derece ilgi görür bilemiyorum ama toplum olarak yaşadığımız sıkıntıların en başında okumamak geliyor. Okumayarak kendi gelişimimize engel olduğumuz gibi başkalarının hayatlarına takılı kalarak özümüzden tamamen kopuyor ve hiçbir şey öğrenmeden bomboş bir şekilde yaşıyoruz. Ya da adına yaşamak diyoruz.
Oysa insan kitaplardan çok şey öğrenir. Farklı kültürleri, farklı fikirleri, acı çeken insanın duygularını, sevmeyi, sanatı, bilimi, doğayı, gidemediği şehirleri, paylaşmayı kısacası insan gibi yaşamayı öğrenir.
Dostoyevski’nin Suç ve Ceza isimli kitabında okuduğum Somya isimli bir hayat kadının hikâyesi beni derinden etkilemişti. Somya’nın o hayata nasıl başladığı, içki bağımlısı babası tarafından meyhanede kitabın başkahramanı Raskolnikov’a anlatılıyordu. Somya’nın annesi küçük yaşta ölür. Babası başka bir kadınla evlenir. Ama baba çalışmadığı gibi eşinin kazancını da içkiye yatırır. Rusya’da geçen bu hikâyede Somya ve kardeşleri kimi akşam yiyecek bir şey bulamadıkları için aç uyurlar. Evin tüm yükü üzerine binen üvey anne, bir gün Somya’ya sert bir çıkış yaparak artık çok yorulduğunu evin geçimini sağlaması için onun da çalışması gerektiğini hatta kendi bedenini satabileceğini söyler. O sıralar henüz 14 yaşında olan Somya üvey annenin psikolojik baskılarına dayanamayarak bir gece evden çıkar ve o malum işe adım atar. Saatler sonra çok kötü, çökmüş ve ağlar bir halde eve döner. Üvey anne Somya’ya acır ve o gece onu koynunda uyutur. Çünkü üvey anne de bunu gerçekten istememiş mecbur kalmıştır.
Bunu okuduğumda toplumun hayat kadınları üzerine yaptıkları ve buna benim de dâhil olduğum çirkin kınamaları hatırlayınca utanmıştım. Ve geçmişte yaptığım tüm yargılar için o insanlardan kalben özür dilemiş ve bir daha konuşmamaya tövbe etmiştim. Somya karakterinin yaşadığı bu olay bana kınayarak baktığımız küçümsediğimiz nice hayatların arkasında, nice acı hikâyelerin olabileceğini, dolayısıyla kimse hakkında yorum yapmamayı öğretmişti.
Oysa ne kadar kolaydı o duruma düşmeyenler için konuşmak, asıp kesmek, cehenneme sokmak. Başka hayatları okuyup öğrendikçe bakış açım daha da genişledi. Okudukça hiçbir şey bilmediğimi idrak ettim. Okudukça bilmediğim konularda susmayı öğrendim. En önemlisi de okudukça en çok kendi gelişimle ilgilenmem gerektiğini ve bu hayata ne katabileceğimi öğrendim. Ve ömrüm yettikçe okumaya, öğrenmeye devam edeceğim. Aslında okumaya geç başladım ve en çok okumadığım yıllar için pişmanım.
Lütfen okuyun, çocuklarınızı okumaya teşvik edin zira beyin düşündükçe ve yeni bilgiler edindikçe gelişiyor ve insan ancak okuyarak aydın olma yoluna adım atıyor. Okumayanlar kendinden ve hayattan bir haber göçüp gidiyor.
Gülay Okuyucu
Not: Kitap okuduğumuzda beynimizde neler oluyor diye araştırırken keyifli bir yazıya denk geldim. Bilimsel bir yazı değil, öyle olsa sıkılır okumazdınız. Herkesin anlayacağı basit bir dil ile anlatılmış; linkini aşağıya bırakıyorum. Okuyacağınızı pek sanmıyorum ama umuyorum. Ayrıca yazımı buraya kadar okuyup bana mesaj yazan ilk hanım kardeşime ücretsiz “içindeki çocukla barışma” seansı hediye edeceğim.
https://www.iremadasmutluyasam.com/post/okuyan-beyi%CC%87n-ki%CC%87tap-okurken-beyni%CC%87mi%CC%87zde-neler-oluyor
 
 

büyükçekmece escort
çağlayan escort
cihangir escort

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.