Fındık Sorunsalı ve Ekonomi
Malum olduğu üzere 2021 yılı ülkemizde ve dünyada ekonomik olarak zor bir süreçten geçmektedir. Malesef ülkemiz bu zorlu süreci çok daha hissedilir bir halde yaşamaktadır. Bölge olarak geçimi ağırlıklı olarak Fındık tarımına dayalı olan Karadeniz oldukça fazla artan fındık girdi maliyetleri karşısında gelir olarak gittikçe fakirleşmekte ve geçimde zorlanmaktadır. Fındık bu günlerde 28 -29 tl bandında seyrederken girdileri afaki olarak yükselmeye devam etmekte. Eskiden beri bilinen bir kıyaslama vardır bölgede bir kg fındık 3,25 dolar gibi değerlendirilirdi. Bu rakamı tl ye çevirdiğinizde karşımıza oldukça güçlü bir fiyat çıkmakta. Peki çiftçinin ürünü neden gerekli değeri görmemekte? Oysaki TMO alımda yapmakta değil mi? Objektif bir değerlendirme yaparsak TMO alım fiyatı makul değildir. Hele ki orta ve doğu Karadeniz gibi genel üretimi 2-2.5 ton bazında olan yerler için. Bu bölge coğrafi olarak alternatif ürüne yönelme şansından uzaktır. Lokal bazı denemeler olmakla birlikte hali hazırda olan durumda fındık tek güçlü üretimidir. Dünyanın en büyük fındık üretimi yapılan orta ve batı Karadeniz’de lisanslı depoculuğun güncel gerçekler göz önünde bulundurularak yeniden başlatılması elzemdir. Ünye Fatsa’nın ortasına 50 bin tonluk ve Ordu –Giresun arasına da 50 bin tonluk iki depo yapılması acil olarak hayata geçirilmesi gereken bir konudur. Bu depolara alan bazlı destekten yararlanmak isteyen her üreticinin belli miktarda fındık yatırması zorunlu olmalıdır. Diğer yandan üretici fındığını iyi seçmeli iyi kurutmalı ve kendir çuvalda muhafaza ederek depoya teslim etmelidir. Fındık ticareti yapıp emanetine fındık alan tacir emanete alacağı fındık kadar banka teminatı göstermeli bunun karşılığında da emanete aldığı fındık miktarına göre belli bir ücret almalıdır. Piyasanın arz fazlası dengelendiğinde çiftçi mağduriyeti giderilecektir.
Ekonomi kısaca bizim anlayacağımız dilde geçim. Mutfak yangın yeri olmuş artan fiyatlar insanları çaresizliğe itmekte. Ekonomi yönetimi oldukça profosyonellik isteyen bir konu bu konuda ahkam kesmek bizim haddimiz değil. Biz vatandaş olarak cebimize etrafımıza bakmaktayız. Durmadan değişen ekonomi sorumluları ve piyasaya yansıyan olumsuzluklar. Emekli memur ve işçiler acilen seyyanen zam bekliyor. Esnaf sırtındaki vergi yükünün azaltılmasını. Çiftçi sübvanse edilmesini. Benim gözlemim acilen çok ciddi tedbirlerin alınarak uygulanması. Tabi bunu vatandaştan isterken hükümetinde israf ettiği tüm kalemlere çok ciddi önlem alması gerekmekte. Millete acı reçete verilirken saltanat kayıklarının kızağa çekilmesi farz oldu. Geçenlerde sağlık sektöründe doktorlar için bakanlık iyileştirme yaparken diğer sağlık çalışanları görmezden gelindi. Bu büyük bir hatadır İş barışını baltaladığı gibi sağlık tüm çalışanları ile bir bütündür. Oranları ayarlarsınız her çalışana nefes verirsiniz. Bazen de ekonomi yönetiminde anlayamadığım tercihler oluyor. Ülkemizde dünya çapında var olan ekonomistlerden birisi hazinenin başına getirilebilecekken siyaset bilimci birisi tercih ediliyor. Rahmetli Demirel siyasette duayen bir liderdi ve derdi ki: mutfak adamı götürür. Mutfaktaki yangını söndürmek farz olmuşken bunu kazaya bırakan siyaset duvara doğru gider. Bulunduğunuz makamlar çözüm makamı olup mazeret kabul edilmez. Türk milleti de otobüs beklemez. Sevgi ve muhabbetle kalınız.